Gelibolu Triatlonu’ nun Ardından Yalçınkaya' dan Müjde, Onaran' dan İzlenimler

Bildiğiniz gibi Mayıs ayının üçüncü haftasında ülkemizdeki en kapsamlı triatlon organizasyonu olan Gelibolu Triatlonu gerçekleştirildi. Gelibolu’ da üç gün boyunca süren yarışlar yurt dışındaki örneklerini aratmadı. İlk gün aynı anda start alan standart mesafe duatlon ve triatlon yarışları gerçekleştirilirken ikinci gün uzun mesafe, üçüncü gün okul sporları yarışları gerçekleştirildi.

İlk günkü standart mesafe triatlon yarışında 18’ i takım olmak üzere 198 sporcu, duatlonda ise 4’ ü takım, 76 sporcu start aldı. İkinci gün koşulan uzun mesafede 30’ u takım olmak üzere 372 sporcu start aldı.

Bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak üç ayrı günde üç ayrı yarış etkinliği olarak gerçekleştirilen Gelibolu Triatlonu ülkemizde birçok ilklere imza atan bir yarış olarak tarihte yerini aldı.

İlk kez orta mesafe yarışı normalden daha uzun mesafede koşuldu. 2100m yüzme, 112km bisiklet ve 23km koşu (orta mesafesinin yaklaşık %25’ inden fazla)
şeklinde koşulan yarış zorluk derecesi hayli yüksek bir yarış oldu.

Yarışların ilk günü olan Cumartesi günü aynı anda hem duatlon hem de triatlon yarışlarının start verilmesi de ülkemizde ilk kez uygulanan yenilik olarak karşımıza çıktı.

Bu yıl Gelibolu’ daki bir diğer yenilik ise yarışın bisiklet parkurunun henüz açılan 1915 Çanakkale Köprüsü’ nden geçiyor olmasıydı.

Uzun mesafe yarışının genel klasman birincisi 5 saat 10 dakika ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ den Tahsin Özgür olurken kadınlar genel klasmanda da 5 saat 54 dakikayla Özge Uzun oldu.

Bu yılki uzun mesafe yarışına kayıt yaptıranlar arasında çok sayıda ironman deneyimine sahip ya da kategorilerinde Türkiye Şampiyonu ünvanı bulunan sporcuları bulunuyordu ama onların arasında farklı bir isim olan Federasyon Başkanı Bayram Yalçınkaya’ da vardı. Yalçınkaya bu yıl sezonu Yenişehir Triatlonun’ daki 45-49 yaş grubu ikinciliği ile açmış ve sezondaki iddiasını sürdüreceğinin işaretlerini vermişti. Gelibolu Triatlonu Uzun Mesafe yarışında beş saat 56 dakikalık finiş zamanıyla genel klasmanda ilk onda yer alan, yaş kategorisinde üçüncü sırada yer aldı.

Yarıştan bir süre sonra hem Bayram Yalçınkaya hem de Mert Onaran ile iletişime geçtim ve sizler için yarışa dair görüşlerini almak istedim. MW Challenge ekibiyle organizasyonda çok kilit bir rol üstlenen Milli Sporcu ve Antrenör Mert Onaran’ ın yarışa dair verdiği bilgiler ardından da Başkan Bayram Yalçınkaya’ nın görüş ve müjdeleri…

Mert Onaran’ dan Yarış Notları

Gelibolu’ daki yarışlarımız üç günü kapsadı. İlk gün triatlon ve duatlonu standart mesafe olarak ikisini beraber organize ettik. Bu Türkiye’de ilk defa yapılan bir uygulamaydı. Cumartesi günü sabah 09’ da duatlon, 09.15’ de de triatlon startını verdik. Birinci koşucuyla yüzücü hemen hemen aynı anda transationa aynı anda girdi. Yaptığımız start uygulamasıyla her iki branşın aynı anda bisiklet parkurunda bulunmasını sağladık. Sporcular son koşu etabında ise duatlonda 5k. triatlonda 10k.koşarak finişe girdiler. Sonuçlar çip sisteminde ayrıldı ve sıralama belirlendi. Bizler de bu esnada sporcuları hep takip ettik ve finiş çizgisinden geçen sporcular için finiş bayrağını kaldırdık.

İkinci gün ise 2100m. yüzme, 112k. bisiklet ve 23k. lık koşudan oluşan uzun mesafe yarışımız vardı. Bu yarış için ilk belirlenen parkurun yanı sıra Conk Bayırı’ nı da katmak istedik ve aslında 100k olan bisiklet parkuru bu yüzden 112k. ya çıktı. Bisiklet parkuru uzayınca yüzme ve koşu parkurunu da aynı oranda arttırdık.

Gelibolu Triatlonu gerçekten çok zor bir organizasyondu. Yarış, hem Eceabat hem Gelibolu Belediyesi hem de Tarihi Alanlar Başkanlığı’ nı kapsayan bir bölgede gerçekleştirildi.

Organizasyon için üç ayrı resmi kurumların sorumluluk sahalarındaki bölgeleri kapatmanın yanı sıra 1915 Çanakkale Köprüsü’ yle de anlaşma yaptık ve köprüyü trafiğe kapattık. Anlayacağınız sayamayacağımız kadar çok kurumla görüştük ve yarış için izinler alında.

Bisiklet parkurunda cut off süresinin dışında kalanlar için en arkadan süpürge aracı geldi ve belirlenen sürenin dışında kalanları toplayarak trafiğin açılmasını sağladı.

Gerçekten çok ama çok zor ve büyük bir organizasyondu. Zorlukları örnek vermek gerekirse, 60k ileride hakem noktamız vardı ve hakemlere malzeme tedariki vb konular hiç kolay olmadı. Organizasyonda Ufak tefek aksilikler oldu ama onlarla ilgili notlarımızı aldık ve gelecek yıl çok çok daha iyi bir organizasyonla sporcularımızın karşısına çıkacağız.

Diğer yandan iki sporcunun maalesef iki sporcu bisikletten düştü ve anında müdahale edildi. Biri köprü üstünde düştü ve birkaç dakika içerisinde ambulans gelip müdahale etti, sporcu yarışmaya devam etti. Parkurda dört adet gezici ambulans, değişim alanında bir adet ambulans ve sağlık çadırı bulundurduk. Ayrıca Conk Bayırı’ da iki keskin virajda da iki ambulans bulundurduk. Benzer şekilde suda da dört kurbağa adam beş cankurtaran ve sahil güvenlik görev yaptı.

Sosyal medya anlamında çok güçlü fotoğrafçı ve videocularla çalışarak sporcuların en güzel görsellerini yakalamaya çalıştık.

Tüm bunlara ilave olarak hem tarihin hem de iki kıtanın bir araya geldiği Gelibolu’ da gayet başarılı ve keyifli bir yarış geçirdiğimizi söyleyebiliriz.

Toparlarsak belirttiğim gibi gelecek yıl parkuru iyileştirmekle ilgili çalışmalarımız olacak. Seneye çok büyük bir organizasyon yapma çabasındayız.

Gerçekten Gelibolu çok zor bir bölge, orada tek branş yapmak zorken biz üç branşı gerçekleştirdik.

Son bir not inanın üç gün boyunca toplam dokuz saat uyudum…

Bayram Yalçınkaya’ dan Gelecek Yıl için Müjdeler

Biz Gelibolu Triatlonu’ na çok önem veriyoruz ve bunun uluslararası anlamda bir marka yarış olması için çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Önümüzdeki yıl bu yarışı büyütmek adına Challenge markasıyla ön protokol yaptık ve Haziran ayı içerisinde sözleşmeler tamamlanacak ve Haziran sonunda da büyük ihtimalle de “Challenge Türkiye” olarak Challenge markası duyurularına başlayacak.

Tabi bu yarışla ilgili büyütme noktasında kafamızdaki en büyük soru işaretlerinden biri konaklama problemiydi. Konaklama konusuyla ilgili çalışma yaparken aklımıza cruise gemileri geldi ve bu problemi böyle çözeriz diye düşündük ve yarıştan önce cruise gemileriyle görüştük. Önümüzdeki sene için şu an ön protokol imzalanmış durumda ama henüz netleşmedi. Eğer curise gemisin de netleştirirsek Gelibolu Triatlonu’ nun önümüzdeki yıl gerçekten uluslararası alanda çok büyük bir marka yarış hâline geleceğine inanıyoruz.

Yarış özelinde tabi çok sayıda emek veren arkadaşımız oldu. MW Challenge Mert Onaran’ ların ekibinin yanı sıra federasyonumuzun sponsorluk kurulu, organizasyon kurulu, genel sekreterimiz ve büro çok ciddi emek harcadı. Bu organizasyonda çok güzel bir işbirliği yarattık. Önümüzdeki yıl bu işbirliğini büyüterek devam edeceğiz.

Biz Challenge’ in Türkiye haklarını alırken ve akıllara şöyle bir soru gelebilir. Acaba Gelibolu Triatlonu Ironman gibi pahallı bir yarış haline gelir mi? Biz bu konuyu Challenge ile yaptığımız ön protokolde özellikle belirttik ve anlaşmaya vardık. Challenge kayıt alırken bizim federasyon liglerine katılmış sporcular için özel bir indirim istedik. Bizim liglerimize katılan sporcular cüzzi bir miktar ödemek için indirim kodları olacak ve o kodlarla kayıt yaptıracaklar. Böylelikle normalde yarışa katılan sporculara göre uygun fiyata kayıt yaptırabilecekler.

Ben Gelibolu’ da yarıştım ve çok keyif aldım ama önemli olan bu yarışı büyütmek. Önümüzdeki sene belki bir uzun mesafe olabilir mi bunu kendi içimizde bunu tartışıyoruz ama bu henüz netlik kazanmadı. Diğer yandan Gelibolu Triatlonu şu haliyle bile mükemmel bir parkurda güzel bir yarış oldu diyebilirim.

Yorumlu-Yorum

Öncelikle Başkan Bayram Yalçınkaya’yı Gelibolu Triatlonu uzun mesafedeki genelde onunculuk, yaş kategorisindeki üçüncülükten ötürü bir kez daha burdan tebrik etmek istiyorum.

Yarıştan bir süre sonra Bayram Yalçınkaya’ dan yarışa dair bilgi ve gözlemlerini sorduğumda yukarıda belirttiği üzere üç önemli müjde verdi.

Bunlardan ilki Gelibolu’ nun küresel bir yarış zincirine dahil edilmesi ve bu çerçevede yurtdışından çok sayıda sporcunun gelecek olması. Bu gerçekten ülkemizin tanıtımı adına çok önemli ve güzel gelişme.

Bir diğeri ise konaklama konusundaki sıkıntıları gidermek için cruise gemisi ile çalışma projesi. Bu da çok sayıda sporcunun gelmesi halinde ciddi bir problemin ortadan kaldırılması anlamına geliyor, çok iyi düşünülmüş.

Bir diğer müjde ise Challenge gibi küresel bir markanın ülkemize girişiyle birlikte yarış kayıt ücretlerinin nasıl şekilleneceği konusunda oldu.

Bilindiği gibi küresel markaların döviz üzerinden fiyatlandırılan organizasyon kayıt ücretleri astronomik rakamlara ulaşmakta.

Federasyonumuzun bulduğu ulusal liglere katılanlara indirim kodu ile cüzzi miktarda kayıt ücreti ödenmesi fikrine sonuna kadar katılıyorum ve destekliyorum.

Yalnız bu konuda küçük bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bu uygulamayı yaparken yıl boyunca sadece duatlona ya da aquatlona katılmış olmak yeterli olmamalı. Bir sprint bir de standart mesafe triatlon yarışına da katılma zorunluluğu olmalı.

Bu şekilde uygulandığı takdirde triatlonu daha geniş kitlelere yaymak mümkün olabilir. Aksi takdirde sadece duatlon veya aquatlona yılda bir kez katılan tekli branşlardan (bisiklet, koşu ya da yüzme) gelen sporcuları sezonda triatlon yarışlarında görmek mümkün olmayacaktır.

Mayıs ayının ilk günlerinde başlayan ve üç haftayı geçen süren faranjit yüzünden her ne kadar Gelibolu Triatlonu’ na katılamasam da gerek katılan sporculardan gerekse resmi ağızlardan aldığım bilgiler doğrultusunda organizasyonun çok renkli ve kaliteli olduğu öğrendim.

Son yıllarda her yarışta artan organizasyon kalitesi de tabiatıyla herkesi memnun etmekte.

Her ne kadar sezon başındaki İzmir Duatlon’ unda organizasyonun hatalı mesafe ölçümü hepimizi şaşırtsa da sonrasında Yenişehir Triatlonu’ ndaki parkur ölçümleri, güvenlik izolasyonu, düzen ve intizam sanırım herkesi sevindirdi.

Çıtanın git gide daha yükseğe çıkmış olması elbette sevindirici. Bu şekilde organizasyonlara duyulan güven artarken katılımlar da doğru orantılı olarak artacaktır ki en önemlisi de budur.

Yalnız son bir konu var ki ona da değinmeden geçmek istemiyorum. O da yarış kayıt ücretleriyle sporculara sunulan ikramlar korelasyonu.

Bildiğiniz gibi hali hazırda federasyon yarışlarında kayıt ücreti 250 TL’ sı ve sunulan hizmetler arasında çip, hatıra tişörtü, su, finiş madalyası ve meyve bulunuyor.

Geçtiğimiz haftasonunda düzenlenen ve özel bir yarış olan İstanbul Triatlonu’ nun kayıt ücreti 150 TL’ sı olmasına rağmen yarıştan önce verilen yarış kiti, spor çanta, bone, jel ve havlu, yarıştan sonra da bitiş madalyası, bez çantada proteinli süt, meyve kurusu barı ve sudan oluşan zengin bir içeriğe sahip olması oldukça dikkat çekici.

Ben bu konuda federasyonumuzun atağa kalkması gerektiğine inanıyorum. Bilhassa hepimiz için önemli bir hatıra değeri taşıyan yarış tişörtlerinin giyilebilir düzgün bir kumaştan olması şart. Kimle konuştuysam verilen tişörtlerin kalitesizliği yüzünden ya atıldığını ya da paspas yapıldığını duyuyorum. Onca emeğe ve masrafa yazık…

Herkese iyi yarışlar

Hazırlayan: Alpay AKHUN