Geçtiğimiz günlerde Alsancak Triatlon Takımı’ ndaki genç arkadaşlarımızla antrenman yaparken bazı sporcularımızın doğru vites seçimi ve kullanımı konusunda bilgi eksiklikleri olduğunu gördüm ve sporculara kaynak olması amacıyla aşağıda vites kullanım temellerine dair birkaç satır karaladım. Umarım yeni başlayanların kafasından oluşan sorulara cevap olur.
Ülkemizde ve dünyadaki draftlı triatlon yarışlarında yol (yarış) bisikletleri kullanılır. Draftsız traitlon yarışlarında ise zamana karşı tabir edilen daha aerodinamik yapıdaki TT (Time Trial) bisikletler kullanılmaktadır. Tüm bunların yanı sıra yarışlarda federasyonların yarışma kurallarının müsaade ettiği UCI onaylı (Uluslar arası Bisiklet Birliği) farklı tiplerdeki (Gravel- Cyclocross- Şehir, Tur Bisikleti ve Dağ Bisikleti vb.) bisikletlerini de görmek mümkündür.
Kullandığımız yol ya da yarış bisiklet kadro ve komponentleri daha hafif, daha aerodinamik ve hıza yönelik tasarlanırken, yukarıda bahsi geçen farklı tiplerdeki bisikletler ise daha çok sürücü konforunu ön plana çıkaran arazide sürüş, yük taşıma veya gezinti amaçlı bisikletlerdir. Bu tür bisikletlerin gidonları arazi vb. zorlu şartlar altındaki kullanımlar için daha geniş ve de açılı olabilir. Saymış olduğumuz bu sebeplerden ötürü bahsi geçen farklı yapıdaki bisikletler, yol bisikleti kadar kullanıcıya yüksek hız performansı sağlayamaz. Bu konuda ki en önemli belirleyici etken farklı tipteki bisikletlerin, yol bisikletleri gibi hıza yönelik agresif kadro açılarına sahip olmamasıdır. Yanı sıra yol& yarış bisikleti dışındaki farklı tiplerdeki bisikletler hem daha ağır, hem de daha çok arazide tırmanışa ya da inişe dayanıklı tasarlanmaktadır. Bir kısmı da konforu ön plana alan kadro tasarımları içermektedir.
Cyclocross, gravel ve mtb gibi zorlu arazi tırmanış şartları için tasarlanmış olması nedeniyle bisikletlerin öndeki ayna-kol dişli çarkları tekli ya da üç yapraktan oluşabilir. Bu tür bisikletler, yol bisikletlerinden ayıran en önemli farklılıklardan biri budur. Bir yol bisikleti alırken yanlış seçim yapmamak için özellikle buna çok dikkat edilmelidir. Ayrıca farklı türdeki bisikletlerin kadrolarında çamurluk ya da bagaj vb aparatlar bağlamak için uygun vida yuvaları da bulunmaktadır. Yeni başlayanların yol bisikleti seçimi yaparken gerek aktarma organları gerekse kadrodaki eklenti yerlerine dikkat ederek seçim yapmalarında fayda vardır.
Ön Vites Aktarıcı, Pedal, Krank ve Dişlileri
Bu kısa tanımlamadan sonra bizlerin kullanmakta olduğu yol bisikletlerinin güç aktarma organları olan dişli çarklarından bahsedebiliriz. Yol bisikletlerinde önde pedalın bağlı bulunduğu iki adet dişli (çark) yaprağı mevcuttur. Bunlarda biri büyük, diğeri küçüktür. Bu sistemde pedalın bağlı bulunduğu kola, krank, dişli çarklara da yaprak adı verilir. Sistemin bisiklet jargonundaki adıysa kısaca ayna-koldur. Temel olarak ayna-koldaki büyük dişli yaprağı hız için küçük olansa tırmanış için kullanılır. Büyük ve küçük dişli yapraklarının arasında geçişleri sağlayan sisteme de ön vites aktarıcı denir.
Arka Vites Aktarıcı, Ruble ve Kadro Kulağı
Arka teker göbeğinde bulunan ve 7-8-9-10 veya 11 adet dişli çarktan oluşan sistemine ruble ya da kaset denir. Bisiklet endüstrisi yapmış olduğu en yeni inovasyonel çalışmalar sonucunda geçtiğimiz yıl 12’ li kaset sistemlerini de son tüketicinin kullanımına da sunuldu. Yol bisikleti dışındaki farklı tiplerdeki bisikletlerin öndeki ayna koldaki yaprak sayısı nasıl bir yaprak fazla ise benzer şekilde arkadaki ruble yaprak ve dişli sayıları daha fazla olabilir. Zincirin bu sistemdeki dişlilerin arasında geçiş yapmasını sağlayan parçaya arka aktarıcı onun da kadroya bağlanmasını sağlayan aparata kadro kulağı adı verilir. Arkadaki en büyük dişli yaprağı (en çok sayıda dişi olan) yokuş tırmanmak için kullanılırken en küçük dişlisi olan ( en az sayıda dişi olan) yüksek hızlara ulaşmak için kullanılır. Kasetin orta bölümdeki dişliler ise çeşitli hızlarda sürüş yapmaya yarar.
Kadans Nedir?
Öncelikle bisiklet sürenlerin sıklıkla kullandığı bir terim olan “Kadans” ı anlatarak başlayalım. Latince kökenli olan “Kadans” aslında müzikte akış, vuruş veya ritmi tasvir etmekle birlikte bisiklet ve koşu branşlarında sıklıkla kullanılan teknik bir terimdir. Kadans, bisiklet sürürken pedalın bir dakikada kaç kez tam tur dönüş yaptığını ifade ederken koşuda da benzer şekilde sporcunun bir dakikada kaç adım attığını ifade eder. Her iki branş için de insan fizyonomisinin ürettiği optimal güç ve verimliliğe karşılık gelen sayı bir dakikada 90 kadans (90 devir ya da 90 adım) dır.
Aslında temelde bisiklet viteslerin kullanım mantığının motorlu araçlar ile aynı olduğunu söyleyebiliriz Nasıl bir araç hızlanırken küçük oranlı dişlilerden daha uzun oranlı büyük dişlilerin kullanımı ile hızlanıyor ya da yokuş çıkarken vites küçülterek çıkılıyorsa temelde bisiklette de aynı prensip geçerlidir.
Yanlış Vites Kullanımı
Bisiklet sürerken bacaklarımızdaki gücü tam ve etkin olarak pedala aktarmak için öncelikle doğru sayıdaki kadanslarda pedal çevirmek çok önemlidir ve bu da vitesleri doğru kullanmaktan geçer. Örnek olarak; düz bir yolda hızı arttırmak isteyen sporcunun hatalı bir seçim sonucu ön ayna-koldaki küçük dişli yaprağını kullanması 100 ve üstü çok yüksek kadanslarda pedal çevirmesine neden olur. Bu tür uzun süreli yüksek kadanslı pedallama sporcunun istenilen hızlara ulaşamamanın yanı sıra daha çabuk yorulmasına neden olur. Bu durumu motorlu araçlarda kalkış vitesleri olan 1. ve 2. viteslerde gaza sonuna kadar basarak motorun çok yüksek devire çıkmasının sağlanmasına karşın (Fazla yakıt harcamasına neden olur) aracın son sürate ulaşamamasını benzetebiliriz.
Düz yolda hızlanmak ve sabit bir hızda tempo yapabilmek için doğru seçim öndeki
ayna-kolda büyük dişliyle, arka rubledeki (az sayıda dişlileri olan) hız dişlilerinin kullanımıdır. Bu doğru vites seçimi sporcunun 85-95 kadans aralığında fazla yorulmadan daha verimli bir sürüş hızı elde etmesine yardımcı olur.
Benzer şekilde diğer bir örnekte yokuş çıkarken öndeki ayna kolun büyük dişlisinin tırmanış için seçilmesi yine yanlış bir tercih olacaktır. Eğer tırmanış esnasında ayna-koldaki büyük dişli seçilirse bu sporcunun çok yüksek kuvvetler uygulamasını gerektirir. Sporcu böylesine büyük bir kuvveti sürekli pedal aktarmakta zorlanır, pedal devir sayıları 30-40’ lara kadar düşebilir. Pedala bu kadar büyük kuvvetleri uzun süre uygulamak çok da sürdürülebilir olamayacağı için bu durum sporcunun tükenmesine ve pedalı çeviremeyecek duruma gelerek durmasına yola açabilir. Hatta bazen bu ani istemsiz duruş sporcunun yana doğru düşmesine bile (yatmasına) neden olabilir. Buna engel olmak için yokuş çıkarken ayna-koldaki küçük dişli yaprağını kullanmak gerekir.
Bizler yanlış viteslerde sürüş yaptığımız zaman sadece gücümüzü boşa harcamış olmayız aynı zamanda bisikletin dişli ve zincirine zarar da veririz. En basit örnek olarak hız için kullanılan ön büyük ayna-kol dişli yaprağıyla arkada en zor tırmanışlar için kullandığımız en büyük ayna dişlisini kullanırsak bu durumda zincir çapraz (daigonal) bir yapıda çalışmaya başlayacaktır. Bunun tam tersi olan önde tırmanış için kullanılan küçük ayna dişlisi ile arkadaki en yüksek hızlara çıkmak için kullanılan en küçük ruble yaprağı da zinciri çapraz duruma getirecektir. Böyle bir durumda uzun vadede hem zincir hem de dişlilerde aşınma ve yıpranma gibi sorunlar olacaktır.
Ne zaman Nasıl Vites Değiştirelim?
Öncelikle antrenman başında ısınmak için ardından hızı arttırmak, yokuş çıkmak, rüzgara karşı sürmek, atak yapmak, interval çalışmak, soğuma yapmak için vites değiştiririz ya da değiştirmeliyiz. Bu başlık altındaki giriş cümlemizden de anlaşılacağı gibi değişen yol, hava ya da antrenman şartlarına göre sporcu da devamlı viteslerini ayarlamak zorundadır. Bakın ayarlamalıdır demiyorum zorundadır diyorum. Eğer verim almak istiyorsak bu bir zorunluluktur.
En basit şekilde şöyle anlatabiliriz. Yokuş çıkarken ya da rüzgara karşı bacaklarınızın ağırlaştığını hissettiğiniz an vites değiştirme zamanının geldiğinin en iyi işaretidir. Öncelikle arka aktarıcıyı kullanarak bulunduğunuz dişlinin bir büyük çaplı olanına geçmekle başlayabilirsiniz. Eğer bu geçiş bacaklarınızdaki ağırlığı yeterince azaltmadıysa benzer şekilde kademeli olarak çap olarak daha büyük olan bir üstteki dişliye geçiş yapılabilir. Arkadaki dişlilerin yetersiz kaldığı durumda ön ayna-koldaki büyük dişliden küçük olana geçiş yapmak pedalınızı hayli rahatlatacaktır. Bu arada unutulmaması gereken önde küçük ayna-kola geçiş yaptığınız takdirde az önce arkada büyüttüğünüz kasetteki dişlileri birkaç kademe küçültmelisiniz ki doğru kadansta sürüşe devam edebilesiniz. Aksi takdirde pedalınız boşa dönmeye başlar ki, bunu asla istemeyiz.
Benzer şekilde ön ayna-koldaki küçük dişlide giderken yokuş aşağıya inişte veya hızlanırken ya da rüzgar arkamızdayken pedalın boşa dönmesine engel olmak için ayna-koldaki büyük yapraklı dişliye almak gerekir. Bu sayede pedala doğru kuvveti ve uygulayarak ideal kadansta sürdürülebilir hızlarda çevirmek mümkün olacaktır.
Vites Değiştirirken Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
-Pedal ağırlaştığını hissettiğiniz zaman vites değiştirin. Öncelikle arka aktarıcıyı kullanın, yeterli gelmezse ön aktarıcıyı kullanın.
-Vites geçişlerini yaparken pedal çevirmeye devam edin. Dururken değiştirmeyin, vites geçişi dururken gerçekleşmez.
-Kalkışta ya da hızlanmak için nasıl vitesi yükseltiliyorsanız, yavaşlarken de viteslerinizi kademeli olarak bir, iki tık düşürün ki tekrar hızlanmak istediğinizde bunu daha kolay ve daha çabuk bir şekilde gerçekleştirebilin.
Tekerinize taş değmesin…
Hazırlayan: Alpay AKHUN